Mandela’nın avukatı: Öcalan’ın açıklamaları herkes için barış ve adalet umudu sağlıyor 2025-08-26 09:08:57   HABER MERKEZİ - Abdullah Öcalan ve Mandela’nın mücadelelerinin benzerliklerine dikkat çeken Mandela’nın avukatlarından Kisten Govender, "Öcalan Erdoğan'a büyüklük için bir fırsat verdi. Eğer bu fırsatı değerlendiremezse sonsuza kadar kaybedecektir" dedi.    Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı ve sonrasında yaşanan gelişmeler uluslararası kamuoyunda da farklı çevreler tarafından değerlendirilmeye ve desteklenmeye devam ediyor. Abdullah Öcalan’ın uzun yıllardır sürdürdüğü mücadele ile Güney Afrika lideri Nelson Mandela’nın mücadelesi birbirine benzetiliyor. İki isim de bulunduğu cezaevi koşullarında verdikleri mücadeleyle ve çözüm için sundukları yol haritalarıyla dikkat çekiyor.    Nelson Mandela’nın avukatı ve aynı zamanda Tecride Karşı Uluslararası Hukukçular Derneği üyesi olan Kisten Govender bu benzerliğe dair Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendirmelerde bulundu.    Govender, Abdullah Öcalan ve Nelson Mandela’nın hayatlarının büyük bir kısmını hapiste geçirdiğini anımsatarak, “İkisi de birer ‘özgürlük savaşçısı’dır. Mücadele ettikleri yönetimler onları ‘terörist’ olarak damgaladı. Mandela’nın mücadelesi bir azınlık rejimine karşı olduğu için nispeten daha kolaydı. Mandela halkların kendi kaderini tayin etme mücadelesini önemli buluyordu. Türkiye devletine karşı yürütülen bu mücadelenin tanınması için argümanlar ortaya konulmalıdır” dedi.    ‘EZİLEN BÜTÜN HALKLARIN MÜCADELESİNİ SAVUNUYORDU’   Mandela’nın dünyada ezilen bütün halkların mücadelesini savunduğunu ifade eden Govender, “Filistin halkının mücadelesini destekledi. Mandela, ‘Filistin özgür olana kadar Güney Afrika asla özgür olmayacaktır’ diyordu. Eğer hayatta olsaydı aynı şeyi Kürt halkı için de söylerdi. İster birleşik bir Türkiye'nin parçası olsunlar, ister ayrı bir vilayetleri olsun, ister federal bir hükümetin parçası olarak var olsunlar, ister yeni bir Kürdistan kurulsun, kesinlikle 'Kürt halkı da özgür olana kadar Güney Afrika özgür olmayacaktır' derdi. Bu mücadele Nelson Mandela'nın da kesinlikle kabul edeceği meşru bir mücadeledir. Bunu söylememin en büyük nedeni; Abdullah Öcalan'ın özgürlüğünün son günlerinde, Kürt halkının mücadelesini daha büyük bir aşamaya taşımak ve Güney Afrika'dan daha fazla destek almak için Nelson Mandela ile görüşmek istemesidir. Ancak görüşme yapamadan tutuklandığını hepimiz biliyoruz” diye belirtti.     ‘TÜM HALKLARA REFAH SAĞLAYACAK BİR VİZYON’   Abdullah Öcalan’ın Suriye’de yaşanan gelişmeler başta olmak üzere Ortadoğu’daki gelişmeleri ve tehlikeleri doğru değerlendirdiğini ifade eden Govender, Öcalan’ın halkların yararına olanı gördüğünü vurguladı. Mandela’nın yönetim şeklinden çok şey öğrenilebileceğini söyleyen Govender, “Nelson Mandela Güney Afrika'yı demokratik bir çoğunluk hükümetine taşıdı. İnsani, adil ve hakkaniyetli olmamız gerektiğini, düşmanlarımızla görüşmemiz, onların düşman olmalarını engellememiz ve dostluk inşa etmemiz gerektiğini göstermek için büyük çaba sarf etti. Bu tür bir liderlik çok ama çok nadirdir. Abdullah Öcalan'ın da öne çıkmasının nedeni budur. Hapishaneden yaptığı açıklamalarda dostluk ve barış elini uzattı. Bu durum Türkiye'deki farklı çıkar grupları da dahil olmak üzere tüm halklara refah sağlayacaktır.  Aslında bu açıklamalar birleşik bir Türkiye için liderliğe ve insanlığın iyiliğine yönelik bir vizyona dayanmaktadır” diye konuştu.    ‘GÜNEY AFRİKA HÜKÜMETİ İLE TEMAS KURULMALI’   Govender, Abdullah Öcalan’ın mücadelesinin Mandela ile benzerlik gösterdiğini ifade ederek, “Öcalan, Türk ve Kürt halkının iyiliği için hayatını ortaya koyar ama adaletten ödün vermez. Tüm hayatını bu sürece adamıştır. Bundan da geri dönmeyecektir çünkü o bir özgürlük savaşçısıdır. Öcalan, cesur bir insan ama gerçekçi olması da onun farkını ortaya koyuyor. Bunlar tam da Nelson Mandela'nın destekleyeceği türden gelişmeler. Güney Afrika'nın mevcut Başkanı Cyril Ramaphosa'nın adalet temelinde halkların kendi kaderini tayin etme mücadelesini sürekli olarak desteklediğini görüyoruz. Dolayısıyla Abdullah Öcalan'ın destekçilerine ve müttefiklerine mesajım; Cyril Ramaphosa ve ANC (Afrika Ulusal Kongresi) hükümeti ile temas kurarak onları arabuluculuk yapmaya ve Türkiye'de barışı zorlamaya teşvik etmeleridir” ifadelerini kullandı.    ULUSLARARASI BASKI    Uluslararası baskının Türkiye’nin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Öcalan’ın “umut hakkı”na dair verdiği kararı uygulamak zorunda bırakılmasını sağlayacağını kaydeden Govender, “AİHM, Öcalan’ın ve Kürt halkının haklarını gündemine alırsa Avrupa Birliği (AB) üzerindeki baskı artacaktır. Öcalan’ın umut hakkı davası bu sürecin bir parçası olarak desteklenmelidir” dedi.     Her ülkenin kendi ekonomik çıkarlarını ön planda tuttuğunu aktaran Govender, günümüzde Mandela gibi dürüst liderlerin olmadığını belirtti. Govender, uluslararası sivil toplum kuruluşları ve hukukçularla temasa geçilmesinin süreci güçlendireceğini kaydederek, Türkiye’ye de bu yolla sorumluluklarının hatırlatılacağına işaret etti.     ‘ÖCALAN ERDOĞAN’A BİR FIRSAT VERDİ’   Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü sağlanmadan silahlı mücadeleye son verme çağrısı yapmasının önemli olduğunu vurgulayan Govender, bu çağrının Erdoğan’ı onurlu bir duruş sergilemekle karşı karşıya bıraktığını belirtti. Govender, “Bir devlet başkanı olarak Erdoğan, Öcalan'ın özgürlük savaşçısı cesareti ile sınanmıştır. Öcalan'ın mesajı güçlü bir cesaret ve vizyonunu hayata geçiren eylem olarak görülmelidir. Bu mesaj, Türkiye'yi çevreleyen bölgelerdeki herkes için ve aynı zamanda tüm Türkiye halkı için barış, adalet ve refah umudu sağlamaktadır. Bu nedenle Öcalan'ın mesajı Türkiye halkları tarafından iki elle tutulmalıdır. Gerçek bir barış ve adalet sürecinin hızlandırılması ve ateşkesin uygulanması için Erdoğan'a baskı uygulanmalıdır. Öcalan'ın mesajı en üst düzeye çıkarılırsa, Türkiye Avrupa'ya örnek olarak liderlik etmeye hazırdır. Bu mesaj, herhangi bir vizyonu olmayan birçok Avrupa Hükümeti ve lideri için bir rehber niteliğindedir. Cumhurbaşkanı Erdoğan bu anı yakalayabilir ve bu on yılın devlet başkanı olarak ortaya çıkabilir. Öcalan Erdoğan'a büyüklük için bir fırsat verdi. Eğer bu fırsatı değerlendiremezse sonsuza kadar kaybedecektir” diye belirtti.    MA / Hîvda Çelebi