'Rapor beklentileri karşılamıyor, yasa sürecinde konsensüs sağlanmalı'

img
ANKARA - İktidarın sunduğu rapor çerçevesinde bir kanun teklifi hazırlayacaksa bunun beklentileri karşılamayacağını söyleyen DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, "İktidar bu raporu hazırlamış olabilir; ama Meclis'te yasa sürecinde konsensüsün muhakkak sağlanması büyük önem taşır" dedi. 
 
Kürt sorununun çözümüne dönük kurulan Meclis Komisyonunda yer alan partiler, toplantılar sonucunda hazırladıkları raporları Meclis'e sundu. AKP ve MHP'nin sunduğu raporlarda, Kürt sorununun nedenleri irdelenmezken ortaya çıkan sonuçlar üzerinden sorun yine "terör sorunu" olarak tanımlandı. Sorunun çözümü için gereken adımlar da yüne bu çerçevede ele alınarak, soruna kaynaklık eden yasaklamalar, Kürt dil ve kültürünün önündeki engeller, kimlik, yönetsel mekanizmalara, siyasal temsiliyet gibi konulara değinilmedi. Yine sürecin başında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın "umut hakkının" ihlali kararının uygulanabileceği yönündeki mesajı, MHP raporunda bu görüşe karşıt bir şekilde yer aldı, AKP raporunda ise konuya hiç girilmedi. CHP'nin raporunda ise Kürt sorununa değinilmeden, AİHM kararlarına uyulması ve kayyım atamaların sonlandırılmasını ön plana çıktı. 
 
AKP ve MHP'nin çözüme dönük pozitif söyleminin zıddının yansıdığı raporları değerlendiren Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekili Sezai Temelli, raporların beklentilerin gerisinde kalan ve sürecin ruhuna uymayan bir yaklaşımla hazırlandığını belirtti. Raporlarda Kürt sorununun tarihsel ve siyasal boyutlarının yeterince ele alınmadığını, kavranmadığının görüldüğünü belirten Temelli, "Raporlara baktığımızda hem Adalet ve Kalkınma Partisi'nin hem de diğer partilerin yaklaşımında meselenin silah bırakma ve silah bırakanlara dair kendi yaklaşımlarınca bir düzenleme ile sınırlı kaldığını söyleyebiliriz. Kürt meselesinin çözümü olsun diyenler var; ama Kürt meselesini hiç zikretmeyenler de var. Tabii Adalet ve Kalkınma Partisi'nin iktidar partisi olarak çok daha kapsamlı, meseleyi çok daha doğru bir yerden ele alıp çözüm üreten bir yaklaşımını açıkçası beklerdik. Milliyetçi Hareket Partisi, Adalet ve Kalkınma Partisi ve Cumhuriyet Halk Partisi olsun bütün partilerin, meselenin çok boyutlu tarihsel arka planını ve son yaşanan gelişmeleri yeterince değerlendirebildiklerini söylemek hazırladıkları raporlara da bakarsak çok olanaklı değil" diye konuştu. 
 
'AKP BÜTÜNLÜKLÜ ELE ALAN BİR YERDEN YAKLAŞMIYOR'
 
AKP'nin raporunun teyide muhtaç ve her adımı koşulla bağlayan bir rapor olduğuna işaret eden Temelli, "AKP, bütünlüklü ele alan bir yerden değil, işte silah bırakılma meselesini önceleyen, bırakılan silaha bağlı olarak da yapılacak düzenlemeler sınırında konuşan bir rapor hazırlamış. Sürecin işlemesi için gerekli adımlar ve bu adımlara bağlı olarak gelişmeler önemlidir. Fakat her adımın ne denli kapsamlı etkili olacağını da hesaba katmak, değerlendirmek gerekirdi. Elbette bu raporlar yetersiz raporlardır; ama bizim aradığımız nedir? Bizim aradığımız bir konsensüstür. Meclis'teki komisyonda sürdürülen görüşmeler bağlamında geldiğimiz nokta, bir rapor oluşturma aşamasıdır. Her parti kendi görüşünü yansıtan raporlarını Meclis başkanlığına sundu. Şimdi bir yazım kurulu oluşacak. Bu kurul gelen raporlar ışığında ortaklaştırılan başlıklar varsa bunu öne çıkartan ve sonrasında da bütün partilerin raporlarını derleyen ve ana raporu oluşturan bir raporu Meclis'e tavsiye niteliğinde sunacak. Esas mesele de orada başlayacak" ifadelerini kullandı.
 
'BU RAPOR BEKLENTİLERİ KARŞILAMIYOR'
 
Meclis Komisyonunun taslak metnini hazırlanma sürecine ilişkin bilgi veren Temelli, "Eğer iktidar partisi bir konsensüs arayışını bu aşamada sağlayacaksa ve Meclis çoğunluğuna dayalı olarak bu rapordaki sınırlılıklar çerçevesinde bir kanun teklifi hazırlayacaksa şu an için bu rapor beklentileri karşılamıyor. Çünkü toplumun beklentisi, Kürt halkının beklentisi, Türkiye siyasetinin beklentisinin gerisinde kalmış bir rapor olarak görüyoruz. İktidar kendi çerçevesinden bu raporu hazırlamış olabilir; ama Meclis'te yasa sürecinde konsensüsün muhakkak sağlanması büyük önem taşır. Çünkü beklentiler çok farklı ve kalıcı bir barışa giden yolun açılmasına yönelik bir özel yasanın çıkmasına dairdir" diye belirtti.
 
'ARAMIZDA CİDDİ BİR AÇI VAR'
 
Barış hukukuna dair adımların atılmasına ihtiyaç olduğunu ve negatif barıştan pozitif barış aşamasına geçecek gelişmeleri hayata geçirmek gerektiğine işaret eden Temelli, "Şimdi bizim ana yaklaşımımız demokratik entegrasyon dediğimiz sürecin ilk adımı olarak gördüğümüz hukuki adımların atılması. Bizim durduğumuz yerle iktidar partisinin getirmiş olduğu rapor arasında evet, ciddi bir açı var. Ama bunu kapatmaya yönelik bir çabanın şimdi önümüzdeki dönem muhakkak hayata geçmesi gerekir" şeklinde konuştu. 
 
'MHP'NİN RAPORU SÖYLEMLERİNİN GERİSİNDE KALDI'
 
Sürecin başında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "umut hakkını" gündeme getirdiğini hatırlatan Temelli, şöyle devam etti: "Buna rağmen MHP'nin raporu bugüne kadar dile getirdiklerinin gerisinde kaldı. Dile getirdikleri konusunda da tabii bazı şeyleri tartışıyoruz. Özellikle de hem umut hakkı konusunda, hem infaz düzenlemesi konusunda rapor geride kaldı. Bu belki bir taktik olabilir ya da kendi kurullarında böyle bir mesele ortaya konmuş olabilir ve o nedenle rapor böyle hazırlanmış olabilir. Bunu önümüzdeki dönem müzakerelerde anlamaya çalışacağız. Ancak bir gerçeklik ki hem AKP raporunda hem de diğer partilerin raporlarında görüyoruz artık, Kürt meselesinin demokratik çözümünün yolundayız; ama bunu nasıl yapacağız, bunu nasıl hayata geçireceğiz konusunda farklar ortaya çıkıyor." 
 
'RAPORLAR BEKLENTİLERİN GERİSİNDE'
 
Raporlar beklentilerin gerisinde diye bir karamsarlığa kapılmamak gerektiğini söyleyen Temelli, her zeminde mücadeleyi sürdüreceklerini ifade ederek, şunları söyledi: "Raporlardaki bu eksikliklere rağmen olumlu düşündüren taraflar da var. Nedir; umut hakkının zikredilmiş olması, meselenin terör bağlamından artık kopartılması gerektiğine dair yaklaşımların olması, özellikle yerel yönetimler meselesinden tutun da belli alanlarda artık tartışmaların başlayabilmesi. Yine kayyumdan kurtulma gerekliliklerinin dile getirilmesi ya da ana dilinde her ne kadar eğitim hakkı denmese de ana dili meselesinin de artık gündeme taşınması işin tartışılabilir alanlarını açıyor. Fakat yaklaşımlar yine özellikle 27 Şubat öncesi kodları ve 27 Şubat öncesi durdukları noktaları koruyan o bağlardan tamamen hani yeni dönemin siyasetine transfer olamamış bir zihni de arka planında görüyoruz." 
 
'YENİ KONSEPTTE UYGUN KARŞILIK VERMENİZ GEREKİYOR'
 
"Barış ve Demokratik Toplum Manifestosuyla" yeni dönem siyasetinin demokratik siyaset stratejisi üzerinde var etmeye çalışan bir yapıya karşı muhataplarında bu yeni konsepte uygun karşılık vermesi gerektiğini ifade eden Temelli, şunları dile getirdi: "İktidar partisinden ve ortağından bizim beklentimiz bu yöndedir. Bu müzakere önümüzdeki günlerde de sürecektir, yoğunlaşacaktır. Umarım bu handikapları bir an önce aşarız. Çünkü sonrasında özellikle bu özel yasa kısmının sağlıklı aşılmasına bağlı olarak Türkiye'de artık biz Terörle Mücadele Kanunu'nda, İnfaz Kanunu'nda, Türk Ceza Kanunu'nda değişiklikleri konuşmaya başlayacağız. O nedenle ilk elden bu özel yasa konusunda atılacak adım bu anlamıyla çok çok önemli bir eşiği bize gösteriyor."
 
ATILMASI GEREKEN ADIMALAR
 
Süreç kapsamında yapılması gereken yasal düzenlemelere dikkati çeken Temelli, bazı adımların yasal düzenlemeye ihtiyaç duymadan atılabileceğini, bazılarında ise yasal düzenlemelerin gerekli olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti: "Bunlar hasta tutsaklara yönelik atılacak adımlar, İdare ve Gözlem Kurullarının bu keyfi uygulamalarına son verecek adımlar olabilir. Yine Adli Tıp Kurumu'nun adeta kabul edilemez raporlarını sonlandıracak uygulamalar için bir şeyi beklemeye gerek yok. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanmasının önünde bir engel yok. Anayasa Mahkemesi'nin kararlarının uygulanmasının önünde bir engel yok. Hatta bunların uygulanmaması aslında bir suç teşkil ediyor. Yani Anayasa Mahkemesi kararlarına uymamak bir suçtur. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları Anayasanın 90'ına bağlı olarak bağlayıcıdır. Bunların adımları neden atılmıyor? Yani bütün her şeyi iktidarın belirlediği süreç konseptine uygun bir araç haline getirmek. İşte bu sağlıksız bir durumu ortaya koyuyor. Çünkü örgütün silah bırakmasına bağlı gelişecek bir özel yasa diğer bütün yasaların, uygulamaların bunu destekleyen ve bundan olumlu etkilenen bir ilişkiye tabi kılınması gerekir. Dolayısıyla düzenlemeleri böyle yaptığınızda özel yasa sonucu ortaya çıkacak gelişmeler, çok daha olumlu etkiler yaratır. Bu etkilere bağlı olarak da diğer alanlarda da gelişmeler sağlanabilir."
 
SÜRECİN GELDİĞİ AŞAMAYI RAPORA BAKTIĞIMIZDA ANLAYACAĞIZ 
 
Raporlarla "her şey hal olacak" beklentisinin yanlış olduğunu, raporların partilerin görüşlerini yansıttığını, şöyle devam etti: "Dolayısıyla Meclis bu raporu okuduğunda hangi parti ne düşünüyor, nasıl bir ortak akıl ilk başta ortaya konmuş ve sonrasında partiler buradan meramları, kendi arzuları, talepleri ne olmuş? Bunu görecek. İşte esas mesele de burada başlayacak. Dolayısıyla 27 Şubat'tan bu senenin sonuna kadar geldiğimizde yaşadığımız süreci biz bu rapora baktığımızda biraz anlamaya da çalışacağız. Neresini anlayacağız? Hem partiler bu süreci nasıl değerlendirmiş ve nasıl yaklaşmış, çözüme dair ne demiş? Hem de Meclis bu değerlendirme ışığında özel yasayı hazırlamak için bir sürece girecek. Buda önümüzdeki birkaç ay boyunca bu tartışmalarla yürüyecek. Meclis kanun teklifiyle bir özel yasa hazırlayacak ve bu tartışmalarda en kritik tartışmalar olacak.
 
RAPOR ETABI SONLANIYOR YASAMA ETABI BAŞLAYACAK
 
Tabii teklif iktidar eliyle gelecek. Çünkü alışılagelmiş teamül budur. İktidar milletvekilleri bir kanun teklifi getirecekler ve burada önemli olan şudur: İktidar bu kanun teklifini hazırlarken bir demokratik akılla mı yaklaşacak. Yani ortaklaşarak olası en iyi kanun teklifini mi hazırlayacak yoksa 'evet raporlar çıktı, biz değerlendirdik ve buyurun bir kanun teklifi hazırladık ve bu kanun teklifi üzerinden konuşalım' mı diyecek. Önümüzde bizi bekleyen senaryo şimdilik budur. Bütün bu süreç etap etap gelişiyor. Şimdi bir rapor etabı sonlanıyor ve ondan sonra bu yasama etabı başlayacak. Bu etap hattata da yine müzakere ve mücadele önemli olacaktır. Dolayısıyla çok uzun soluklu bir mücadelenin yeni bir etabına da başlamış olacak. Bütün toplum, herkesin bu mücadelede olması ve müzakereyi güçlü kılacak şekilde bunu hayata geçirmesi büyük önem taşıyor."
 
Süreç kapsamında sık sık gündeme getirilen Kuzey ve Doğu Suriye'nin durumuna değinen ve Türkiye'nin bu konudaki politikasını eleştiren Temelli, "meseleyi terör meselesi" olarak görmekten kaynaklandığını, bu yaklaşımın "Elimde çekiç var o yüzden benim için bütün sorunlar çividir" sonucunu doğurduğunu vurguladı. Temelli, "Suriye'deki meseleyi de iç siyaset malzemesi haline getiren akıl, sürekli alarak SDG'ye yaklaşım olsun, Suriye'deki belli meselelerin gelişimine yaklaşım olsun aynı yerden konuşuyor. Bunun bir anlamı yok. Dediğim gibi absürt bir yaklaşım" dedi. 
 
'CUMHURBAŞKANI VE DIŞİŞLERİ BAKANI ARASINDA FARK VAR'
 
QSD ile Suriye Geçiş Hükümeti'yle 10 Mart Mutabakatı'nın imzalandığı ve bu mutabakat kapsamında entegrasyonun nasıl olacağı, adem-i merkeziyetçiliğin nasıl uygulanacağı, enerji paylaşımı, sınır kapıları konusu, ordunun oluşumu, yerel asayişin nasıl olacağı gibi birçok başlığın müzakeresinin sürdüğünü belirten Temelli, Türkiye'nin baskı politikasını eleştirdi. Temelli, şunları söyledi: "Dolayısıyla Suriye'nin demokratikleşmesine katkı sağlayacak bir yerden Türkiye'nin yaklaşması ve dış politikasının bu şekilde güncellemesi gerekirken maalesef burada özellikle Milli Güvenlik Kurulu, Dışişleri Bakanlığı ve belli aktörlerin açıklamalarında bu alışılagelmiş Suriye yaklaşımını görüyoruz. Ancak bunun dışında da gelişmeler var. Cumhurbaşkanı'nın son açıklamalarında Dışişleri bakanı ile olan açıklama arasında bir fark oluşmaya başladığını görüyoruz. Dolayısıyla da Suriye yaklaşımının iç siyasetteki araçsallaştırılması ile Suriye'deki gelişmelerin gerçekliği arasında bir fark var." 
 
'BU ANLAYIŞ KABUL GÖREN BİR ANLAYIŞ DEĞİL'
 
Suriye'deki gelişmelerin ve müzakere zemininin en önemli aktörünün QSD olduğunu söyleyen Temelli, şunları kaydetti: "Dolayısıyla SDG o muhataplıkla aslında bu müzakereyi sürdürmektedir. Burada SDG'yi bir 'terör örgütü' olarak gören ve meseleye böyle yaklaşan bir anlayış zaten kabul gören bir anlayış da değildir. Özellikle uluslararası kamuoyunda ve sürdürülen diplomatik çalışmalarda da böyle bir yaklaşımı kabul gören bir anlayış yoktur. Türkiye bunu neden yapıyor? Türkiye'de neden hala böyle bir söylem zemini var? İçeride yürüyen süreç açısından adeta süreci zorlamak isteyenler, süreç aleyhine çalışan akılların öne sürdüğü bir argüman aslında. Diğer taraftan Suriye üzerinde beklentileri olanların da argümanıdır bu yaklaşım." 
 
 

Diğer başlıklar

16:05 Depremzedeler: Bu suçlar kamu vicdanından muaf tutulamaz
15:48 Kuyumcu cinayetinde 7 kişi tutuklandı
15:41 Adana'da Barış Anneleri Derneği açıldı
15:39 HPG'li Polat'ın taziyesine kitlesel ziyaret
15:35 Hekimler, hekim ve asistan hekimlerin sorunlarına çözüm istedi
15:04 Mahkeme Gar Katliamı davasında şüpheli polisler için bilgi istedi
14:21 Özel YSK Başkanı Yener ile görüştü
14:19 Adalet Bakanı: Heyet ile atılacak adımları konuştuk
13:56 DEM Parti'li Hamdiye Kırıcı yaşamını yitirdi
13:46 DEM Parti’li Yaşar Demir için mevlit verildi
13:36 Mesut Seviktek ve İsa Oran mezarı başında anıldı
13:27 Buldan: Siyasi partilerin ortak mutabakatı önemli
Sancar: Sürecin hukuksal güvencelere ihtiyacı var
13:21 ‘Demokratik inşa için Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü sağlanmalı’
13:09 Sivil toplum örgütleri süreci tartışacak
12:33 İmralı Heyeti ile Kurtulmuş görüşmesi başladı
12:17 Meclis Komisyonu çalışmaları uzatmak üzere bir araya gelecek
12:08 Sancar: Bakanlığın düzenlemelerle ilgili kapsamlı bir hazırlığı var
Buldan: Cezaevlerini, tahliye engellerini konuştuk, bizimle aynı fikirde
10:30 DEM Parti İmralı Heyeti ile Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un görüşmesi başladı
10:05 Amedspor ırkçı saldırı için hukuki süreç başlatacak
09:25 Tarih, özgürlük ve poetika bağlamında Arjen Arî
09:21 Cezaevi Savcısı’ndan tutsaklara: Yasa değişse de ‘iyi hal’ kriteri var oldukça sizi bırakmam!
09:20 Sağlıkçılar: Ticarileşen sağlık sisteminin alternatifi 'komün' modelidir
09:19 Şile Belediyesi soruşturması: 22 kişi gözaltına alındı
09:16 Irak ve Kürdistan hükümetinin bir yılı: Toplumda çoklu çöküş
09:14 Kuzey ve Doğu Suriye'nin en kalabalık kenti nasıl yönetiliyor?
09:08 Çocuk Hakları Dayanışma Ağı: Mücadele için bir araya geldiler
09:07 QSD kime entegre olacak?
09:05 HDK Eşsözcüsü: Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğü hayati bir mesele
09:04 Asimilasyon politikası 'Veli Toplantısı'nda
09:04 Mersin eski baro başkanı: Yasal düzenlemeler yapılmalı, somut adımlar atılmalı
09:00 23 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
00:07 Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu'ndan Leyla Zana açıklaması
22/12/2025
23:56 Evde çıkan yangında bir kişi yaşamını yitirdi
23:54 Depremzede ailelere destek ziyaretleri
23:22 Özerk Yönetim: Saldırılar Suriye düşmanlarının çıkarına hizmet ediyor
23:18 QSD: Geçiş hükümeti bölgenin huzurunu tehdit ediyor
22:12 Geçiş hükümeti saldırıları protesto edildi
22:03 Fidan, Güler ve Kalın’ın Şam ziyareti sonrası saldırılar başladı
21:34 Çatışmalar şiddetlendi: Geçiş Hükümeti bir kadını katletti
20:58 Okuma salonuna Sırrı Süreyya Önder ismi verilecek
20:51 Amedspor taraftarlarına ırkçı saldırı
20:01 Kurtulmuş 'rapor' için grubu bulunmayan komisyon üyeleriyle bir araya gelecek
19:42 İsrail cezaevlerinde Filistinli kadın tutsaklara şiddet
19:29 Uşak'ta midibüs devrildi: 5 kişi yaralı
19:08 MESEM protestosu: 91 çocuk çalışırken hayatını kaybetti
18:50 Danimarka'dan Trump'ın Grönland ısrarına tepki
18:29 Komisyon çalışma süresini uzatmak için toplanacak
18:01 Seyit Aslan: Yeni bir sürecin kapısı aralanacak
Pervin Buldan: Yasal düzenlemeye ihtiyaç var
17:49 Rapor yazım ekibi toplantısı bitti: Komisyonun süresi uzatılacak
17:43 19 Aralık’ta koğuşları basılan kadın tutsaklarla görüşüldü
17:38 Halep’te iç güvenlik güçlerine saldırı
17:14 DEM Parti'den 'komünal' önerisi
17:13 Gayrettepe’deki gece kulübü yangını davası ertelendi
17:12 Trabzon'da Agirîli aile hakkında ırkçı paylaşımlar
17:11 Depremzedelerin nöbeti ikinci gününde devam ediyor
16:57 Hakan Fidan Şam’da: Gündemi yine Kürtler
16:21 Kurtuluşmuş ‘rapor’ yazım ekibi görüşmesi başladı
16:14 DEM Parti İmralı Heyeti ile EMEP görüşmesi başladı
15:44 Siyasetçi Sadak’ın hayati riski sürüyor: Tek talebi sürecin başarıya ulaşması
15:34 Gazeteci Aykol'un durumu stabil
15:13 Leyla Zana'ya yönelik saldırılar Mersin'de protesto edildi
15:06 İstanbul'da bir kişi yaşamına son verdi
14:57 Gazeteciler, meslektaşları Nazım Daştan'ı ve Cihan Bilgin'i andı
13:39 ÖHD'den Leyla Zana'ya yönelik saldırılara suç duyurusu
13:23 Özel: Türkiye ve Suriye’de barışın hakim olmasını istiyoruz
Sancar: Siyasal ve toplumsal mutabakat hayati önemde
13:21 Alevilerden Roboskî'ye ziyaret: Acımız bir
12:16 'Umut ve Özgürlük' mitinginin konuşmacıları belli oldu
12:08 DEM Parti İmralı Heyeti ile Özel görüşmesi başladı
12:05 Noel Bayramı'nın resmi tatil ilan edilmesi için Meclis'e teklif
11:45 Depremzedeler: 27'nci madde iptal edilene kadar mücadele edeceğiz
10:48 'Burak Ercan cezalandırılsaydı, 23 öğrenci istismar edilmezdi'
10:16 'Rapor beklentileri karşılamıyor, yasa sürecinde konsensüs sağlanmalı'
09:35 İşkenceyi inkar eden bakanlığa görüntülerle yanıt: Failleri korumaktan vazgeçin
09:24 DAİŞ sonrası Rakka: Komünlerle küllerinden doğdu, çok dilli hizmet başladı
09:19 Amedspor'dan Leyla Zana kararı: Iğdırspor maçı kadınlara ücretsiz olacak
09:11 Riha'da 21 ayda bin 260 kadın şiddet gördü, 859 çocuk istismar edildi
09:10 AİHM’in Türkiye’yi ‘işkenceden’ mahkum ettiği dosya kapatıldı
09:09 Hukukçu Şahin: Barış istiyorsanız umut hakkını sağlamak zorundasınız
09:04 Barış ve Demokratik Toplum Manifestosu 2025’e yön verdi
09:02 Av. Nevraz Sığın: Gayemiz dijital şiddetin TCK'de yer alması
09:00 22 ARALIK GÜNDEMİ
08:24 Depremzedelerin 'tahliye nöbeti' gece boyunca devam etti
21/12/2025
23:38 İmralı Heyeti 23 Aralık'ta Kurtulmuş ve Tunç ile görüşecek
23:16 2026 bütçe teklifi Meclis'ten geçti
23:08 Meclis’te yumruklu kavga
22:15 QSD, yakaladığı DAİŞ'linin itiraflarını paylaştı
22:06 Meclis'te ikinci taciz soruşturması
21:22 Güney Afrika'da silahlı saldırı: 9 kişi yaşamını yitirdi
21:14 Maç karşılaşmasında Leyla Zana’ya destek mesajı
19:48 Amed ve Wan'da Şeva Yelda etkinliği
19:38 TTGA'ya Kürdistan kentlerinden Deniz Güler seçildi
19:15 HPG'li Kartal'ın taziyesine ziyaret
19:10 Ordu’da 'kuş cenneti' mücadelesi sürüyor
19:01 Kürt Sosyal Bilimleri Araştırma Derneği kongresini gerçekleştirdi
18:57 DEM Parti Kadın Meclisi: Çocuklar için mücadele edeceğiz
18:35 Kürtleri reddeden CHP’li Dikbayır’a yanıt: Vardık, varız ve var olacağız
18:07 Kürt sorununu inkar eden Gül'e yanıt: İsmi doğru koyarsanız çözüm de doğru olur
17:57 DİTAM’ın yeni yönetimi belirlendi
17:53 Abdullah Öcalan’dan mesaj: Gerçek anma mücadeleyi ileriye taşımaktır
17:27 4 Ocak mitingine çağrı: Gelin Önderliğimizi özgürleştirelim
17:10 Sağlık Çalıştayı: Sağlık anlayışı komün perspektifiyle inşa edilmeli
17:06 Bütçe protestosu: İnsanca yaşamak istiyoruz
17:01 Dindar: Wan’ın yüzde 84’ünde doğalgaz altyapısı yok
16:53 Xwebûn 6'ıncı yılında: Kürt basını her zamankinden daha güçlü
16:38 Ege İşçi Birliği: Demokratik hak ve özgürlükler için mücadele
16:28 'Devleti barışa zorlamak için yan yana gelmek zorundayız'
16:27 Gazeteci Aykol’un sağlık durumunu ciddiyetini koruyor
15:52 Temelli: Barış için ek bütçe yapılması gerekiyor
15:29 Elazığ Cezaevi'nde süreç karşıtlığı: Her olumlu adımdan sonra işkenceli yanıt
15:28 Kuyu Tipleri Kapatılsın İnisiyatifi’nden 19 Aralık katliamı açıklaması
15:20 Tülay Hatimoğulları: Barışı, bu topraklarda mutlaka tesis edeceğiz
15:13 Depremzede aileler Ankara’da adalet nöbeti başlattı
14:50 'Sürecin hukuki gerekliliği iktidar ve devletin ortak sorumluluğundadır'
14:45 YJA-Star’lı Zilan Yılmaz’ın taziyesine kitlesel ziyaret
14:27 Bütçe görüşmelerinde son gün
14:22 HPG'li Işık için verilen mevlide kitlesel katılım
14:15 Cûdî'de 'Umut tohumları' ekildi: Barış doğa ile olur
12:56 İmralı Heyeti, CHP ve EMEP'le yarın görüşecek
11:51 YÖK’ten üniversitede eğitimi üç yıla indirme açıklaması
10:51 Bakırköy Kadın Cezaevi'nde siyasi tutsaklara 'askeri' baskın
09:58 İkisi sarı kodlu 11 kent için sağanak yağış uyarısı
09:24 Siyasi ve hukuki adımın beklendiği süreç içerisinde ne oldu, kim ne dedi?
09:23 Jin dergi 'Yüzleşme' manşetiyle yayında
09:18 Paris’teki 23 Aralık anması için yoğun hazırlık
09:15 Ortadoğu savaşlarının nedeni yol haritaları mı?
09:10 Bu mağazada para geçmiyor: Amaç komün toplumu hatırlatmak
09:06 'Rojin Kabaiş Kadın Öyküleri' yarışması düzenlenecek: Son başvuru 31 Ocak
09:04 Sınırda yasaklı bir ilçe: Haritada var yaşamda yok!
09:01 İskandinav ülkeleri: Adem-i merkeziyetçilik, mali bağımsızlık
09:00 21 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:27 DEM Partili Demir yaşamını yitirdi
20/12/2025
23:24 Gaxand gecesi: Komünal yaşamı sürdürüyoruz
22:56 ‘Süreç karşıtlarının arkasında norm dışı devlet güçleri var’
22:42 Îdir'da su uyarısı
21:51 ‘Alternatif ekonomi programı’ sempozyumu
21:36 Wan’da Şeva Yelda etkinliği
21:29 Meletî’de iş cinayeti
21:20 MİT Başkanı Hamas heyetiyle görüştü
20:51 Hedef gösterilen düğün kameramanı gözaltına alındı
20:43 Semsûr’da bir kadın katledildi
20:12 Brezilya Devlet Başkanı’ndan ABD’nin müdahalelerine karşı uyarı
20:06 Kürt Dil Enstitüsü yeni yönetimini belirledi
20:04 Taciz faili Serdal Ös tutuklandı
19:41 Çıplak arama dayatması için AYM’ye başvuru
19:10 Pirsûs katliamında yitirilenler anıldı
19:03 Arkaş’tan 4 Ocak çağrısı: Kürt halkı Önderliğini özgürleştirecek
18:38 Saran adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı
18:37 Paris’teki anma programı açıklandı
18:23 Gazze’deki can kaybı artıyor
18:06 Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü talebiyle imza kampanyası