ANKARA - Anayasa Mahkemesi, "örgüte yardım etmek" iddiasından ceza verilen bir tutsak hakkında "örgüt üyeliğinden" işlem yapılmasını "masumiyet karinesinin ihlali" olarak değerlendirdi.
Anayasa Mahkemesi (AYM), cezaevi yönetimlerinin, örgütle bağlantılı suçlamalardan hüküm giyen kişileri "örgüt üyesi" kabul ederek, bu yönde idari işlem yapmasını "masumiyet karinesinin ihlali olduğuna" hükmetti. Karar, "örgüt üyesi olmamakla ve örgütün hiyerarşik yapısına dâhil olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek örgüte yardım" suçlamasıyla İzmir 15'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verdiği Gültan Öztürk'ün açık cezaevine geçme talebinin reddedilmesine yönelik dosyada verildi.
İzmir Kadın Kapalı Cezaevi'nde hükümlü bulunduğu dönemde, şartlı salıverilmesine bir yıldan az bir süre kalan Gültan Öztürk, açık cezaevine geçme koşullarına haiz olduğunu belirterek, 25 Temmuz 2019'da açık ceza infaz kurumuna geçiş ve denetimli serbestlik talebinde bulundu. Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu, 29 Temmuz 2019'da talebi reddetti. Kurul, "örgüt üyesi olmamakla ve örgütün hiyerarşik yapısına dâhil olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek örgüte yardım" suçlamasıyla hüküm giyen Gültan Öztürk'ün "örgüt üyesi olma" suçundan hüküm giymiş gibi değerlendirerek, talebi reddetti. "Örgüte yardım" suçlamasından verilen 2 yıl 7 ay 15 günlük cezayı, "örgüt üyeliği" suçlamasından verilmiş gibi değerlendirme yapan kurul, cezanın infazı süresince Gültan Öztürk'ün "örgüt mensuplarının bulunduğu koğuşlarda cezasını infaz ettiğini", "örgütten ayrılmadığını" ve "tarafsız ve bağımsız olmadığını" belirtti. Kararda, "Açık Ceza İnfaz Kurumuna Ayrılma Yönetmeliği'nin" 6'ncı maddesindeki "örgütlü suçlardan hükümlülerin örgütten ayrıldığının tespit edilmesi" şartının bulunduğuna atıf yapıldı.
AYM BAŞVURUSU
Gültan Öztürk'ün Kurul kararına karşı itirazda bulunduğu Karşıyaka İnfaz Hakimliği de AYM'nin defalarda verdiği ihlal kararının ardından değiştirilen TCK'nın, 220/7 Maddesi'nde düzenlenen "örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyenler örgüt üyesi gibi cezalandırılır" hükmüne dayandırarak, başvuruyu reddetti. Gültan Öztürk'ün İnfaz Hakimliği kararına itirazda bulunduğu Karşıyaka 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi de aynı gerekçeyle 11 Eylül 2019'da aynı gerekçelerle başvuruyu reddetti.
Başvuru yollarının tükenmesinin ardından Gültan Öztürk, 17 Ekim 2019'da AYM'ye bireysel başvuruda bulundu.
MASUMİYET KARİNESİ İHLALİNDEN BAŞVURU
Öztürk, başvurusunda, kendisinin "örgüte yardımdan" hüküm giydiğini, ancak idare ve yargının kendisini "örgüt üyeliğinden" hüküm giymiş gibi değerlendirdiğini, bu durumun da "masumiyet karinesinin ihlali" anlamına geldiğini belirtti. Gültan Öztürk, yargılama süreçlerine dair "adil yargılama hakkının ihlali" yönünde de başvuru yaparak, ihlale yol açan sonuçların ortadan kaldırılmasını istedi.
AYM, başvuruyu Anayasa'nın 38'inci Maddesi'nin 4'üncü Fıkrası'nda düzenlenen "Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimse suçlu sayılamaz" hükmü kapsamında kabul etti. AYM, adil yargılama hakkı ihlali yönündeki başvuruyu ise kabul edilemez buldu.
AYM kararında, yargılama süresince suçluluğu kesinleşmeden bireyin suçlu olarak nitelendirilemeyeceği, kamu makamlarının erken açıklamalarda bulunmasının yasak olduğu hatırlattı. Kararda; mahkûmiyet dışı kararlarda, kamu makamlarının bireyin masumiyetinden şüphe uyandıracak işlem ve uygulamalardan kaçınması gerektiği ifade edildi. Kararda, Gültan Öztürk'ün "örgüt üyeliği" suçlamasından mahkûm olmadığı halde, idare ve yargı mercilerinin kullandığı dilin, "masumiyet karinesini" ihlal ettiği belirtildi.
'MASUMİYETE GÖLGE DÜŞTÜ'
Gözlem Kurulu'nun "mensubu olduğu örgütten ayrılmadığı" ve İnfaz Hâkimliği'nin "örgüt üyesi olarak cezalandırıldığı" ifadelerinin, Öztürk'ün masumiyetine gölge düşürdüğünü değerlendirilmesi yapılan kararda, AYM, bu ifadelerin toplum nezdinde Öztürk'ü suçlu gibi gösterdiğini vurgulandı. Kararda, İnfaz Hâkimliği ve Ağır Ceza Mahkemesi'nin ise idarenin hatalı dilini düzeltmek yerine teyit ettiğini vurgulandı.
HÜKÜM VE TAZMİNAT KARARI
AYM, Gültan Öztürk'ün masumiyet karinesinin ihlal edildiğine karar veren AYM, Öztürk'e 50 bin TL manevi tazminat ödenmesine hükmetti. AYM, ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için kararı, ilgili kurumlara gönderdi.
Karar oy çokluğuyla alındı. Selam Tevhid, MİT TIR'ları, Balyoz, Can Dündar-Erdem Gül, Gezi ve Osman Kavala davalarındaki rolüyle gündeme gelen İrfan Fidan aleyhte oy kullandı. Fidan, karara düştüğü şerhte, İnfaz Hâkimliği'nin kararında masumiyet karinesine yönelik açık bir ihlal dili bulunmadığını, ancak Öztürk'ün sonuca etkili itirazlarına yanıt verilmediğini savundu.
MA / Fırat Can Arslan