İSTANBUL - Tutsak arkadaşları için "dayanışma" etkinliği düzenleyen öğrenciler, "Arkadaşlarımız özgürlüğüne kavuşana kadar onların sesini bulunduğumuz her alanda yükseltmeye devam edeceğiz" dedi. 

 

Özgür Üniversite Hareketi, dün Maçka Demokrasi Parkı'nda yasaklara, tutuklamalara, adaletsizliğe karşı 'Direniş Bahar Şenliği' düzenledi. Gündemleri tutsak arkadaşları olan öğrencilerden Öyküm Bozkurt, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanması sonrası başlayan protestolarda, polis şiddetinin görünür olduğunu vurguladı. "Şiddetten başka sığınabilecekleri bir yer yoktu dolayısıyla sokaklarda polis şiddeti de karşımıza çıktı" diyen Öyküm Bozkurt, bu şiddetin baskınlar, işkence, kötü muamele ve cinsel taciz olarak karşılarına çıktığını dile getirdi. Yaşanan kitlesel protestolarla birlikte öğrencilere yönelik şiddetin gündemleştiğini kaydeden Öyküm Bozkurt, "Aynı zamanda hapishaneler gündemleşebilmiş oldu. Yani mesela kuyu tipi dediğimiz hapishaneler aslında on yıllardır başta devrimciler olmak üzere direnen kesimlere tecrit uygulayan bir biçimde devam ederken, bugün kuyu tipi hapishanelerde gündem olmuş oldu. Hem topyekûn bir biçimde baktığımızda bugün sokaklara yansıyan o direniş aslında dört bir yana ulaşmış durumda diyebilirim" ifadelerini kullandı. 

 

'ÖZGÜRLÜĞE GİDEN YOL YALNIZ YÜRÜLMEZ'

 

 

Tutsak öğrencilere ve örgütlülüğe dair bir ses yükseltmek için bir araya geldiklerini belirten Öyküm Bozkurt, "Zaten pankartımızda da yazıyor, 'Özgürlüğe giden yol yalnız yürülmez.' Gerçekten böyle. Biz bunu 19 Mart sürecinde gördük. Aslında sistem bize, birbirimize yabancılaştırmak isterken biz hiç tanımadığımız birinin yanında omuz omuza barikatın önünde dövüşürken bulduk kendimizi. Ekmeğimizi bölüştük, hayatı bölüştük. Bunun sonucunda da tutsak arkadaşlarımız var hala hapishanelerin içerisinde yani arkadaşlarımız hala mücadelesiyle o efsane duvarının dışına çıkmayı bir biçimde başarıyorlar, ama oradan gelen sesi birde sokaklara taşımak gibi bir iş var. Dolayısıyla bütün tutsak arkadaşlarımız özgürlüğüne kavuşana kadar onların sesini bulunduğumuz her alanda yükseltmeye devam edeceğiz" diye konuştu. 

 

'TUTSAK ÖĞRENCİLER İÇİN ÖNEMLİ'

 

 

Tutsak öğrenciler için yapılan etkinliklerin önemli olduğuna vurgu yapan Özgür Üniversite Hareketi'nden Tolga Can, "Ben de aslında bu süreçle birlikte tutuklanan öğrencilerden birisiydim. O yüzden böyle direniş şenliklerinin, etkinliklerin içerideki tutsaklar için çok önemlidir. Onlara moral veriyor. Dışarıda da bir şeylerin devam etmesi önemli oluyor. Biz hepimiz burada Özgür Üniversite Hareketi olarak gerçekten çalıştık şenliği gerçekleştirebilmek için. O yüzden biraz heyecanlıyız" şeklinde konuştu. 

 

'KORKU DUVARI KIRILDI'

 

İlk olarak İstanbul Üniversitesi öğrencilerinin direnişiyle korku duvarlarının yıkıldığının altını çizen Can, "Aslında oradaki o direniş hem öğrenci hareketini canlandıran bir direniş oldu hem de bu korku duvarının kırılmasına sebep oldu. Ondan beridir bence çok güçlü ilerledi öğrencilerin direnişi. 3 bin kişi gözaltına alındı, 300 öğrenci tutuklandı. Buna rağmen direnişler tüm hızıyla devam etti. Bunu da çok olumlu buluyorum aslında öğrenci hareketindeki Boğaziçi direnişinden beri böyle bir yükselişe geçmesi üniversiteler için büyük bir şey. Birçok üniversitede öğrenciler eylem yaptı, barikata yüklendi" diye belirtti. 

 

'KALDIĞIMIZ YERDEN DEVAM ETTİK'

 

Tutuklu kaldığı sürede, dışarıda kendileri için yapılan etkinliklerin kendilerini motive ettiğini kaydeden Can, "Biz de motivasyonumuzu yüksek bir şekilde geçirdik çıkınca da kaldığımız yerden devam ettik" dedi.