Kürt sorunun demokratik çözümü için Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın 27 Şubat’ta “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” ile başlayan süreç devam ediyor. Toplumun farklı kesimleri, süreçten beklentilerini sık sık dile getiriyor. Barışa İhtiyacım Var Kadın İnisiyatifi üyesi Esra Kahraman, süreçle ilgili Meclis’te kurulan komisyonu ve gelinen aşamayı kadınlar açısından değerlendirdi.

 

 

Kürt özgürlük hareketinin 1993 yılından bu yana sorunu demokrasi ve siyasi zeminde çözmeyi hedeflediğini hatırlatan Esra Kahraman, "Aşama aşama olarak değerlendirirsek çok önemli ve değerli gelişmeler de oluyor elbette. Tabii ki tarafların beklentileri, belli bir doğrultu da karşılanıyor veya karşılanmıyor; ama sürecin buraya kadar ilerlemesi değerli ve kıymetli" ifadelerini kullandı. 

 

Kadınlar olarak baştan beri bu süreçte öncü rol oynamaya çalıştıklarını, bu temelde çalışmalarını sürdürdüklerini vurgulayan Esra Kahraman, "Çünkü biz kadınlar için barış sadece silahların susması değil esasında toplumsal eşitliğin inşasıdır. Ve biz kadınların mücadelesi de eşitsizliğe karşı, eşitlik mücadelesi. Aslında nasıl ki aktif yürütülen savaşlarda kadınların katledilmesi, esir alınması, köle pazarlarında satılması ile şimdi mevcut durumda yaşanan kadın cinayetleri, kadına yönelik şiddet aynı erkek egemen kapitalist ve sömürgeci zihniyetin aynı bakış açısıyla yapılan bir durum. Bunun için biz savaş politikalarına karşı bir bütün barışı savunan kadınlarız ve görüşmeler tabii ki çok önemli. Sayın Öcalan'ın çağrısı tabii ki çok önemli. Biz bu minvalde çalışmalarımızı sürdürüyoruz ve bu süreci değerli bulup, sürece katılımımızı da sürdürüyoruz" diye konuştu.  

 

'EŞİT TEMSİLİYET İÇİN MÜCADELE SÜRECEK’

 

Barışa İhtiyacım Var Kadın İnisiyatifi olarak 8 Temmuz'da Meclis önünde kitlesel bir eylem gerçekleştirdiklerini belirten Esra Kahraman, "Bir Meclis Komisyonu'nun kurulması yönünde güçlü bir ses verdik. Çünkü barışın hukuki bir zeminde yasal taleplerle, yasal güvence altına alınması gerekiyor. Bunun içinde 'Bunun yeri de Meclistir, Meclis'te oluşturulacak bir komisyondur" dedik. Ardından bir komisyon kuruldu; ama ne yazık ki komisyonun sadece 9 üyesi kadın. 51 üyeden oluşan bir komisyon. Komisyonda eşitlik kesinlikle yok zaten. Biz bunu çok sert bir şekilde de eleştiriyoruz. Eşit temsiliyet için de mücadelemizi sürdüreceğiz. Devletin kurmuş olduğu bir komisyonu, onların inisiyatifine bırakmayarak, kadınların ve toplumun barış talebini komisyona iletiyor ve sunuyor olacağız" diye belirtti. 

 

'KADINLAR KOMİSYONA DAHİL OLMALI'

 

Kadınlar olarak toplumsal, onurlu ve kalıcı barış için belli taleplerinin olduğunu söyleyen Esra Kahraman, öncelikle siyasetin suç olmaktan çıkmasını istediklerini söyledi. Bütün tutsakların serbest kalmasını, halkın iradesinin yine halka teslim edilmesi ve kayyımların geri çekilmesini isteyen Esra Kahraman, "Diğer bir nokta eşitsizlik politikaları son bulsun. Biz şunun da çok farkındayız: Türkiye'de Kürt sorununun demokratik, yasal ve barışçıl bir zeminde çözümü olmadan biz kadınların mücadelesi ve kazanımları da güvende değildir. Bunun çok farkında olarak mücadele ediyoruz. Örneğin; Türkiye eğer demokratik ve yasal bir zeminde çalışma ilerleten ve eşitlik, barış politikaları olan bir ülke olsaydı, bugün İstanbul Sözleşmesi'nden de çıkılmazdı. Onun için eşitlik ve barış mücadelesi öncelikle kadınların mücadelesidir. Biz de buna yönelik hem bu komisyona yönelik çalışmaları sürdürüyor olacağız. Alt komisyonlar kurulacak. Eğer alt komisyonlara sivil toplum dahil olacaksa mutlaka kadınlar da dahil olmalı. Biz de bu yönlü taleplerimizi oluşturup, dile getiriyoruz" şeklinde konuştu. 

 

 'SÜRECİN TOPLUMSALLAŞMASINDA ROL ALACAĞIZ'

 

Kalıcı ve toplumsal bir barışın aynı zamanda toplumsal bir barış olacağını vurgulayan Esra Kahraman, şöyle devam etti: "Türkiye kadın hareketi bir bütün olarak uzun yıllardır barış mücadelesi veren bir hareket. Kürt kadın hareketi, feminist, sosyalist hareket birlikte daha önce Barış İçin Kadın Girişimi kuruldu, şimdi yine aynı şekilde Barışa İhtiyacım Var Kadın İnisiyatifi kuruldu. Bunların hepsi aslında toplumsal inşa süreci, barış ve demokratik toplumu inşa sürecinde kadınlar aktif bir şekilde özne olarak rol alacak ve bu şekilde ilerleyecek. Bizler için barış sadece silahların susması değil, toplumsal eşitliğin inşasıdır ve biz de bu eşitlik için kadınlar olarak mücadelemizi sürdürüyor olacağız. Umutluyuz masalarda olmasak bile biz, bu sürecin toplumsallaşmasında aktif rol alacak kişileriz."

 

MA / Müjdat Can-Fethi Balaman