İSTANBUL - Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Abdullah Öcalan’ın “Umut Hakkı”nı da kapsayan Gurban grubu dosyasını 15-17 Eylül tarihlerinde gündemine alacak. Türkiye bu konuda henüz adım atmazken, Komite’nin ara karar çıkarması bekleniyor.
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi (AK BK), Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın “Umut Hakkı”nı 15-17 Eylül tarihlerinde gündemine alacak. Komite, 12 Haziran'daki toplantısında "Gurban Grubu" adıyla söz konusu gündemi Eylül ayı toplantı gündem listesine ekledi. Komite bu kapsamda, Eylül'de Abdullah Öcalan, Emin Gurban, Civan Boltan ve Hayati Kaytan'ın “umut hakkı”nın sağlanması için Türkiye'nin yükümlülüklerini yerine getirip getirmediğini değerlendirecek.
Komite, 15-17 Eylül tarihli İnsan Hakları Toplantısı’nda “Gurban grubu” başlıklı dosyayı incelemeden önce 5 Eylül’de sivil toplum örgütlerinin katılımıyla brifing toplantısı gerçekleştirdi.
TÜRKİYE ADIM ATACAK MI?
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “umut hakkı”nın sağlanması yönündeki açıklamaları, hak ve hukuk örgütlerinin bildirimleri ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kararlarına rağmen Türkiye henüz adım atmış değil. Bugüne kadar komiteye sunduğu Eylem Planlarında Abdullah Öcalan, Emin Gurban, Civan Boltan ve Hayati Kaytan’ı “umut hakkı”ndan “muaf” tutan Türkiye’nin adım atıp atmayacağı, atmaması halinde nasıl bir süreçle karşı karşıya kalacak. Avrupa Konseyi’nin bu konudaki tutumunun ne olacağı merak edilirken, komitenin bu konudaki tavrı da toplantıda alacağı kararla yansıyacak.
TÜRKİYE’Yİ NASIL BİR SÜREÇ BEKLİYOR?
Hukukçulara göre, Bakanlar Komitesi, Türkiye’den kararın uygulanmasına dair eylem planı isteyebilir ve davaları 3 aylık periyotlu toplantılarında daha sık gündeme alarak daha yakından izleyebilir. Uygulamayı sağlamak için ara kararlar alabilir; bunlar genel kararlardan daha etkilidir. Ve bu toplantıdan beklenen de; bir ara kararın açıklanması yönünde. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 46 (3). maddesi uyarınca yorum sorunu doğarsa, üçte iki çoğunlukla konuyu AİHM’e gönderebilir. İstisnai durumlarda ise 46 (4). maddeye dayanarak, devletin nihai karara uymayı reddettiği kanaatine varırsa, meseleyi AİHM’e taşıyabilir ve ihlal prosedürünü başlatabilir.
NASIL GÜNDEM OLDU
AİHM, 2014 yılında “Öcalan 2” adıyla verdiği kararda, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a tahliye imkanı olmaksızın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesinin AİHS’in işkence ve kötü muameleyi yasaklan 3’üncü maddesine aykırı olduğu yönünde hüküm kurdu. Ayrıca şartlı tahliyeyi yasaklamanın "umut hakkı"nın ihlali olduğunu belirtti. “Umut hakkı” böylece Türkiye’nin gündemine girmiş oldu.
AİHM kararlarının uygulanıp uygulanmadığını denetlemekle sorumlu olan Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, ilk kez 2015 yılında söz konusu "ihlal" kararını gündemine aldı. Türkiye, 24 Temmuz 2015’te komiteye bir “Eylem Planı” sundu. Eylem planında, AİHM kararının çevirisiyle birlikte bütün mahkemelere yollandığı ve bu şekilde kararın icra edildiği iddia edildi. Ancak fiili olarak AİHM kararı yerine getirilmedi.
‘İHLAL PROSEDÜRÜ BAŞLATILSIN’
2015 yılından sonra "ihlal" kararına dair birçok başvuru yapıldı. Abdullah Öcalan’ın avukatları, "umut hakkı" ile ilgili Bakanlar Komitesi’ne ilk kez 6 Haziran 2016 tarihinde başvurdu. Abdullah Öcalan’ın avukatları daha sonra periyodik olarak, “umut hakkı”nın sağlanması için komiteye bildirimlerde bulundu. Avukatlar en son bildirimi 2025 yılının Temmuz ayında gerçekleştirdi. Bildirimde, 11 yıl geçmesine rağmen Türkiye hükümetinin bugüne kadar AİHM kararı doğrultusunda herhangi bir adım atmadığından, karar taslağını oluşturup açıklaması ve ihlal prosedürünü başlatması gerektiğine yer verdi.
3’ÜNCÜ BAŞVURU
Abdullah Öcalan’ın avukatlarının yanı sıra Türkiye’de bulunan sivil toplum örgütleri de AİHM’in “umut hakkı”na dair verdiği ihlal kararlarını uygulaması ve Türkiye’nin bu konuda yasal değişikliklere gidilmesi için komiteye bildirimde bulundu. Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD), İnsan Hakları Derneği (İHD), Toplum ve Hukuk Araştırmaları Vakfı (TOHAV) ile Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) tarafından yapılan başvuruda, komitenin "ihlal" kararını “acil” olarak gündemine alması talep edildi.
Sivil toplum örgütleri ikinci başvurusunu, 31 Temmuz 2024’te yaparken komiteye son başvurusunu 2025 yılının Temmuz ayında yaptı. Sivil toplum örgütleri, Abdullah Öcalan, Emin Gurban, Hayati Kaytan ve Civan Boltan’ın “umut hakkı” için yaptıkları bildirimde, AİHM kararlarının uygulanması için gerekli adımların atılması talebinde bulundu.
Sivil toplum örgütleri yaptıkları bildirimde ayrıca Türkiye’de kaç kişinin ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldığı konusunda Türkiye’nin bilgi vermesini istedi.
ULUSLARARASI DÜZEYDE KOMİTE’YE BİLDİRİM
Türkiye İnsan Hakları Dava Destek Projesi (Turkey Human Rights Litigation Support Project - TLSP), Avrupa Demokrasi ve Dünya İnsan Hakları Avukatları Derneği (European Association of Lawyers for Democracy and the World Human Rights - ELDH), Demokrasi ve Uluslararası Hukuk Derneği e.V. (Association for Democracy and International Law e.V. - MAF-DAD) ve Londra Hukuk Grubu (London Legal Group - LLG) gibi uluslararası hukuk örgütleri de komiteye bildirimde bulundu. Uluslararası hak ve hukuk örgütlerinin ilk defa bu düzeyde bildirimde bulunurken, “umut hakkı”nın sağlanması için Türkiye’den gerekli adımları atması talep edildi.
Komite ise 2015 yılından sonra “umut hakkı”na dönük ihlal kararını 30 Kasım – 2 Aralık 2021 tarihinde gündemine aldı. Bu toplantıda Türkiye’ye 2022 Eylül ayına kadar adım atması için süre verildi. Türkiye herhangi bir adım atmazken, komite “Gurban gurubu” adıyla dosyayı 3 yıldan sonra 17-19 Eylül 2024 tarihlerinde gündemine aldı. Bu toplantıda, Türkiye’nin olumlu bir adım atmaması halinde Sekreteryayı bir ara karar taslak hazırlaması için talimatlandırdı ve Türkiye’ye adım atması için 2025 yılının Eylül ayına kadar süre verdi.
MA / Diren Yurtsever