Meclis'in 100 yıllık komisyon karnesi: Bu kez döngü kırılacak mı?

img

ANKARA - Meclis tarihinde kriz dönemlerinde devreye giren geçici komisyonların sayısı ve başarısızlıkları dikkat çekerken, son kurulan Milli Dayanışma ve Kardeşlik Komisyonu’nun atacağı adımlar, 100 yıllık Kürt sorununun çözümüne dair kritik bir eşikte duruyor. 

Meclis’in 100 yıllık komisyon tarihi, siyasi iktidarların ihtiyaçlarına göre şekillenen, çoğu zaman toplumsal hakikatleri açığa çıkarmaktan uzak bir tablo ortaya koyuyor. Geçmiş komisyonlar; azınlık tasfiyeleri, faili meçhul cinayetler, darbeler ve toplumsal travmaların üzerini örtme işlevi gördü. 
 
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın önerisiyle kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, geçmişteki kısır döngüyü kırma noktasında kritik bir eşikte duruyor. 
 
1950-2021 yılları arasında toplam 137 geçici Meclis Araştırma Komisyonu kurulurken, bunlardan yalnızca 89'u Meclis Genel Kurulu'na nihai bir rapor sunabildi. 100 yıllık süreçte kurulan komisyonlar; azınlık tasfiyelerinden Kürt ve Alevi katliamlarına, darbe meşrulaştırmalarından deprem ve çevre ihmallerine kadar, devletin kendi suçlarını örtbas etme mekanizması olarak kullanıldı. 
 
1920-1938 KOMİSYON DENEYİMLERİ
 
Cumhuriyet'in kuruluş dönemi olan 1920-1938 yılları, Meclis komisyonlarının devletin kurumsallaşma sürecinde ve tekçi bir ulus devlet inşasında temel bir rol oynadığını gösteren kritik bir evre oldu. Bu komisyonlar, “milli ahlakı koruma”, hukuki temel atma ve bölgesel "ıslah" politikalarını uygulama gibi gerekçelerle kurulmuş olsa da, esasen muhalif sesleri bastırma, azınlıkları tasfiye etme ve merkeziyetçi ideolojiyi güçlendirme işlevleri gördü.
 
1921 TEŞKİLÂT-I ESASİYE KANUNU KOMİSYONU
 
1921 yılında kurulan Teşkilât-ı Esasiye Kanunu Komisyonu, Meclis egemenliğini merkeze alarak “Kurtuluş Savaşı” koşullarında hızlı çalıştı. 15 üyeli komisyon, Mustafa Kemal Atatürk başkanlığında yürüttüğü kapalı oturumların ardından anayasayı 20 Ocak 1921’de kabul etti. Ancak komisyonun çoğulculuğu dışlayan yapısı, Kürt ve diğer azınlık haklarını yok saymasına neden oldu. Komisyon bu yönüyle eleştirilerin odağında yer alıyor. Komisyon, ayrıca Hristiyan azınlıklara siyasi ve sosyal ayrıcalık tanınmayacağı kararları da aldı. 
 
1924 ANAYASA KOMİSYONU
 
1924 Anayasa Komisyonu, kapalı oturumlarda yürüttüğü çalışmalar sonucunda laiklik ve milliyetçilik ilkelerini güçlendirerek üniter devlet yapısını tesis etti. Komisyon, 20 Nisan 1924’te anayasayı kabul etti. Bu komisyon da azınlık ve farklı etnik yapıları yok saydı. 
 
ŞARK ISLAHAT PLANI HAZIRLIK KOMİSYONU (1925–1927)
 
Şeyh Said İsyanı sonrası Kürt bölgelerini "ıslah" etmek amacıyla oluşturulmuştu. Amacı asimilasyon ve kontrol politikaları geliştirmek olsa da, gerçekte Kürt kimliğini yok etme stratejisinin temel belgesiydi. İsmet İnönü başkanlığında gizli toplantılar yaparak "mahrem" raporlar hazırlıyordu. Sürgünler, dil yasakları, zorunlu göçler ve olağanüstü hal önerileri sunmuş, 1927'ye kadar bölgeyi yönetmişti. Devlet açısından Kürtleri bastırmada başarılı olsa da direnişi artırdı ve toplumsal travmalara yol açtı. Raporları 1990'lara kadar gizli tutuldu ve binlerce ölümle göçü tetikledi.
 
TAKRİR-İ SÜKÛN DÖNEMİ ARAŞTIRMA KOMİSYONLARI (1925–1929)
 
İsyan ve muhalefeti denetlemek amacıyla kurulmuştu. Amacı basın ve Kürt hareketini tasfiye etmek olsa da, muhalif sesleri tamamen ortadan kaldırmaktı. Muhalif tutuklamalar, basın kapatmaları yaptı ve otokratik yapıyı güçlendirdi. Raporları gizlendi ve hafıza silindi.
 
DİL VE TARİH KOMİSYONLARI (1931–1938)
 
Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu'nun temelini atmak amacıyla devlet desteğiyle kurulmuştu. Amacı, milliyetçi ideolojiyi bilimselleştirmek olsa da, resmi söylemi şekillendirmekti. Güneş-Dil Teorisi ve Türk Tarih Tezi'ni geliştirmiş, 1938'e kadar raporlar yayımlamıştı. Tekçi tarih anlayışını yerleştirdi ve azınlık geçmişini inkar etti. Dil konusundaki bu çalışmalar, Türkçenin yabancı etkilerden arındırılması ve zenginleştirilmesi hedefiyle yürütülmüştür, ancak bu süreçte bazı eleştiriler de dile getirilmiştir.
 
DÊRSIM OLAYLARI BAĞLANTILI KOMİSYONLAR
 
Dersim Katliamı sonrası bölgeyi "ıslah" etmek amacıyla gizli olarak bir komisyon kuruldu. Amacı askeri operasyonları meşrulaştırmak olsa da, Şark Islahat'ın devamı niteliğindeydi. Sürgün ve bombalama önerileri sunmaya dayanıyordu. 1938 katliamını koordine etti; devlet için “başarılı” olsa da binlerce ölümle travma yarattı. Raporları 2010'lara kadar gizli kaldı ve Alevi-Kürt hafızasında derin yaralar açtı.
 
ÇOK PARTİLİ DÖNEME GEÇİŞ VE İLK SINAVLAR (1938-1960)
 
Tek parti döneminin sonu ve Demokrat Parti iktidarının yükselişiyle şekillenen 1938-1960 yılları, komisyonların azınlık tasfiyesi ve siyasi baskı araçları olarak kullanıldığı bir dönem oldu. Bu dönemde kurulan yapılar, savaş ekonomisi bahanesiyle farklı inanca mensup yurttaşlara yönelik ayrımcılığı derinleştirdi ve darbe öncesi gerilimleri körükledi.
 
VARLIK VERGİSİ UYGULAMA KOMİSYONLARI (1942–1944)
 
2’nci Dünya Savaşı koşullarında vergi toplamak amacıyla kurulmuştu. Amacı "milli ekonomi"yi güçlendirmek olsa da, asıl hedef Müslüman olmayan azınlıkları ekonomik olarak tasfiye etmekti. Bu baskılar nedeniyle farklı inançların nüfusu azalttı; raporları gizlendi ve tazminat talepleri reddedildi.
 
REFAH ŞİLEBİ FACİASI (1942)
 
1942 yılında batan Refah Şilebi faciası, Meclis'te uzun tartışmalara yol açan önemli bir olaydır. İngiltere'ye sipariş edilen dört denizaltı ve dört uçak filosunu teslim alacak personel ile mürettebatı taşıyan Refah Şilebi'nin batırılmasıyla 168 kişi hayatını kaybetti. Meclis araştırma komisyonu, geminin serseri mayınla mı battığı, yoksa "hain ve alçak bir elin attığı torpil" ile mi battığı konusunda derinlemesine incelemeler yapmış, ancak somut bir suçlu tespitinde zorlandı. Ancak komisyon, nihayetinde vekillerin cezai mesuliyetine mahal olmadığına karar verdi ve olayın adli makamlarda takip edilmesini önerdi. 
 
6–7 EYLÜL OLAYLARINI ARAŞTIRMA KOMİSYONU (1955)
 
İstanbul ve İzmir'deki pogromu incelemek amacıyla kuruldu. Amacı yağma ve saldırıları soruşturmak olsa da, devlet içindeki örgütlenme boyutunu gizlemekti. Derin devlet rolünü tespit etmiş ancak raporunu kamuoyundan saklamıştı. Failler cezalandırılmadı ve olaylar örtbas edildi. Rum göçünü hızlandırdı; 70 yıl sonra bile yüzleşme yok, 2024'te araştırma önergeleri reddedildi.
 
DARBELER VE TOPLUMSAL KIRIMLAR DÖNEMİ (1960-1980)
 
Darbeler ve toplumsal kırımlar dönemi olarak adlandırılabilecek 1960-1980 yılları, komisyonların askeri vesayeti meşrulaştırdığı ve katliamları gizlediği bir süreçti.
 
ANAYASA KOMİSYONU (1961)
 
1961’de Yeni anayasayı hazırlamak amacıyla yasayla oluşturulan 20 üyeli komisyon, haklar genişlese de ordu vesayetinin devam ettiği vesayetçi kurumları doğurmuştu.
 
TOPLUMSAL OLAYLAR ARAŞTIRMA KOMİSYONLARI
 
Mereş (1978) ve Çorum (1980) katliamlarını araştırmak amacıyla içtüzükle 15 üyeli komisyon sahada inceleme yapıyordu. Provokasyonları belgelemiş ama devlet sorumluluğunu gizlemişti. Raporlar darbe gerekçesi oldu, Alevi katliamlarını unutturdu ve travmayı derinleştirdi.
 
DARBE SONRASI VE FAİLİ MEÇHULLER DÖNEMİ (1980-2000)
 
Darbe sonrası ve faili meçhuller dönemi olan 1980-2000 yılları, komisyonların otoriter yapıyı pekiştirdiği ve derin devlet yapılarını kısmen ifşa ettiği ama araştırmaları değiştiremediği bir evre olarak tarihe geçti. 
 
1982 ANAYASASI KOMİSYONU (1981–1982)
 
12 Eylül rejimini kalıcılaştırmak amacıyla Danışma Meclisi'nde yasayla oluşturulan komisyon, askeri vesayatte çalışıyordu. Vesayet kurumları eklemiş; anayasa referandumla kabul edilmişti. Demokrasiyi kısıtladı ve raporları eleştirildi.
 
FAİLİ MEÇHUL CİNAYETLERİ ARAŞTIRMA KOMİSYONU (1993–1998)
 
Kürt kentlerindeki faili meçhul cinayetleri araştırmak amacıyla kuruldu. Köy yakmaları ve göçleri incelemeyi amaçladı. 908 cinayeti incelemiş ve 'JİTEM'i işaret etmişti. Kısmen başarılı olsa da işlevsel olmadı. Tüm komisyon raporlarında faili meçhul cinayetlere istikrarlı bir şekilde eğildi ancak cinayetlerin aydınlatılmasında yetersiz kaldı. 
 
SUSURLUK ARAŞTIRMA KOMİSYONU (1996)
 
Devlet-mafya ilişkilerini ifşa etmek amacıyla kuruldu. 3 Kasım 1996'da meydana gelen trafik kazası, paramiliter grup lideri, eski emniyet müdür yardımcısı ve milliyetçi suç örgütü liderinin birlikte seyahat ettiklerini ortaya çıkarmıştı. Bu durum, zorla kaybettirmeler, faili meçhul suikastlar, uyuşturucu kaçakçılığı gibi suçların devlet bürokrasisi ve bazı siyasetçilerin göz yummasıyla işlendiğini ortaya koydu. 
 
Komisyon, görevini "organize suç" vakalarıyla sınırlı tutmayı tercih etti. Nihai raporunda, istihbarat şefleri ve suç şebekesi üyeleriyle yapılan görüşmelerle mafya ilişkileri mercek altına alınırken, bu suçların PKK ile yürütülen silahlı çatışma sırasında işlenen ciddi insan hakları ihlalleri olduğu gerçeği göz ardı edildi. Komisyon, insan hakları ihlallerinin mağdurlarıyla görüşmeyerek, raporunda insan hakları çerçevesini neredeyse tamamen eksik bıraktı. Komisyona, Jandarma Genel Komutanı ve eski MİT Müsteşarı'nın ifade vermeyi reddetmesi tartışmalara yol açmıştı. Komisyon, faili meçhul cinayetlerin de dahil edilmesi için sunulan 267 HADEP ve 145 bireysel dilekçeyi gereksiz bularak reddetti. Raporun genel değerlendirme bölümünde "JİTEM’in varlığı tartışılırken eylemlerinin tartışmasız gerçek olduğu ortaya çıkmıştır" denildi. Ancak rapor, birçok hipotezi özetlese de net sonuçlara varamadı ve dönemin siyasi atmosferi (28 Şubat süreci) nedeniyle Meclis Genel Kurulu’nda dahi tartışılamadan rafa kaldırıldı. 
 
YENİ YÜZYIL ÇATIŞMALI ALANLARI VE KOMİSYONLAR
 
Yeni yüzyılın komisyonları Avrupa Birliği (AB) sürecinin etkisiyle çoğaldı. Bu dönemdeki komisyonlar etkinliğinin düşük kaldığı bir dönemi temsil etti. Bu dönemde kurulan komisyonlar, daha geniş toplumsal sorunlara (çocuk istismarı, kadına şiddet, göç, sağlıkta şiddet, spor ve şiddet) eğilse de, derinlemesine çözüm üretme ve tavsiyelerin hayata geçirilmesi konusunda ciddi sıkıntılar yaşadı. 
 
AB UYUM KOMİSYONU (2002–2005)
 
AB yasalarına uyum sağlamak amacıyla kuruldu. Reform paketleri hazırlamış; kısmen başarıya ulaşarak müzakereler başlamıştı. Hak iyileşmeleri getirse de geri dönüşler oldu.
 
DARBELERİ ARAŞTIRMA KOMİSYONU (2012)
 
AKP’nin “en parlak” döneminde kuruldu. Türkiye'nin askeri darbe ve müdahalelerle dolu yakın tarihini kapsamlı bir şekilde incelemeyi hedefledi. 160 kişiyle mülakatlar yapıldı, devlet arşivleri araştırıldı ve kapsamlı bir akademik literatür taramasıyla bin 400 sayfayı aşan iki ciltlik bir rapor hazırlandı. Komisyon, 1960 ve 1980 darbelerinin yanı sıra 1971 ve 1997/2007 müdahalelerini de ele alarak militarizm, Soğuk Savaş, Milli Güvenlik Kurulu, yargı birliği, özel harp daireleri gibi birçok konuya değindi. Özellikle 6-7 Eylül 1955 pogromları, 1 Mayıs 1977 katliamı, Maraş ve Çorum katliamları, Diyarbakır Cezaevi işkenceleri ve 1990'lardaki faili meçhul cinayetler gibi önemli insan hakları ihlallerine yer verilmesi, raporun dikkate değer bir yönüydü.
 
Ancak rapor, bu olayları çoğunlukla "olay" olarak adlandırmayı tercih ederek "katliam" veya "pogrom" gibi terimlerden kaçındı (Maraş için 49 kez olay, 3 kez katliam gibi). Ayrıca muhafazakâr kesimlerin ve İslamcı aktörlerin geçmişte askeri müdahalelere verdiği desteğin veya otoriter projelere katılımının eleştirel bir bakış açısıyla incelenmemesi, raporun kapsamlılığına gölge düşürdü. Komisyon, darbe, darbe girişimi ve muhtıra gibi temel kavramları tanımlamayı ihmal etti ve “Balyoz” ile “Sarıkız” gibi yakın dönem darbe iddialarından sadece bir kez bahsetti. Özellikle 2016 darbe girişimi sonrasında Gülen cemaatine yönelik suçlamalar ve AKP'nin kendi geçmiş ittifaklarını sorgulamaktan kaçınması, raporun kamuoyundaki etkisini sıfırladı. Bir zamanlar Türkiye'deki askeri darbelerin en kapsamlı resmi anlatımı olarak görülen bu çalışma, AKP tarafından uygunsuz bulunarak görmezden gelindi. CHP ve MHP nihai raporun içeriğine katılmayarak ayrı raporlar sundular. MHP, "derin devlet" kavramını ve "Kürt sorunu" çerçevesini reddederken, CHP, komisyonu sağcı kontrgerilla ile devlet şiddeti arasındaki bağı tartışmamakla ve İslamcı şiddeti hoşgörülü ele almakla suçladı.
 
YAŞAM HAKKI İHLALLERİNİN İNCELENMESİNE YÖNELİK ALT KOMİSYON (2013)
 
Daimi Meclis İnsan Hakları Komisyonu'nun bir alt komisyonu olarak kuruldu. Komisyon, dört farklı partiden üyeleri bir araya getirse de, iç çatışma potansiyeli yüksek bir yapıya sahipti (örneğin, PKK ile girilen bir çatışmada oğlunu kaybeden bir anne ile aşırı milliyetçi bir tarihçi aynı komisyonda yer alıyordu). Komisyon, "terör" kavramını sadece devlet dışı aktörler tarafından işlenen şiddet eylemleri olarak tanımladı ve devlet şiddetini bu tanımın dışında tuttu. Nihai raporunda, 35 binden fazla can kaybı ve 386 bin 360 kişinin zorla yerinden edildiği bilgisi yer alsa da, bu ihlallerin sorumluluğu büyük ölçüde PKK'ye yüklendi. Devlet güçlerinin ihlalleri, "iddia edilen" ifadeleriyle dolaylı bir dille aktarılırken, PKK'ye atfedilen eylemlerde bu tür bir dil kullanılmadı. İnsan hakları aktivistleri ve devlet şiddeti mağdurlarıyla yapılan görüşmelere rağmen, nihai belge devletin insan hakları ihlallerindeki rolünü ne inkar eden ne de tam olarak kabul eden kafa karıştırıcı bir anlatı sundu. JİTEM'e atfedilen suçlar 1997 Susurluk Komisyonu tarafından "tartışmasız" olarak kabul edilirken, bu alt komisyon aynı konuda dolaylı anlatımı tercih etti. Rapor, "terör," "şehit," ve "PKK" gibi kelimeleri vurgularken, "gayrinizami harp" veya devlet-suç bağlantıları hakkında neredeyse hiçbir şey söylemedi. Bu durum, komisyonun devletin resmi “terörle” mücadele söylemini yeniden ürettiğini ve çatışmanın temelindeki insan hakları boyutunu gizlediğini gösterdi.
 
ÇÖZÜM SÜREÇLERİ KOMİSYONU (2013)
 
Yine 2013'te, devlet ile PKK arasındaki barış müzakerelerinin ilk yılına denk gelen dönemde kuruldu. Kürt sorununa ilişkin daha liberal bir dil benimsedi. Rapor, çatışmanın karmaşık sosyal, siyasal, ekonomik ve kültürel sorunlardan kaynaklandığını savundu. Önceki komisyonun aksine, isyanın Kürt meselesinin doğru ele alınmamasının bir yan etkisi olduğunu belirtti. Dünya genelindeki barış süreçleri, onarıcı adalet ve hakikat komisyonları gibi kavramlara olumlu atıflarda bulunuldu. "Müzakere" kelimesinin geniş akademik anlamı vurgulanarak, bunun sadece pazarlık etmekten ibaret olmadığı belirtildi. Komisyonda 10'u AKP'li, biri de kapatılan Barış ve Demokrasi Partili (BDP) olmak üzere toplam 11 üye çalıştı. Sivil toplumdan ve akademisyenlerden geniş katılım sağlansa da, nihai raporu net ve cesur tavsiyelerde bulunmaktan kaçınan çekingen bir yaklaşımla sonuçlandı. Hakikat komisyonları veya uluslararası arabuluculuk gibi spesifik öneriler, raporun diğer bölümlerinde olumlu bir şekilde tartışılsa da sonuç kısmında yer almadı. CHP ve MHP komisyona üye göndermeyi reddederken, BDP de komisyonun raporunu onaylamadı ve kendi alternatif raporunu yayınladı. BDP, resmi raporu Kürt meselesinin ana taleplerini (yeni anayasa, Kürt kimliğinin tanınması, Kürtçe eğitim, bölgesel özerklik, hakikat komisyonu) göz ardı etmekle eleştirdi. Barış sürecinin Temmuz 2015'te sona ermesi, komisyonun raporunun kamuoyundaki etkisini de tamamen ortadan kaldırdı.
 
15 TEMMUZ KALKIŞMASINI ARAŞTIRMA KOMİSYONU (2016–2017)  
 
Kalkışmayı araştırmak amacıyla kuruldu. Tanık dinlemiş; başarıya ulaşamadı. Gülen Cemaati suçlandı ancak bağlantılar aydınlatılmadı. Bu komisyon da AKP tarafından rafa kaldırıldı.
 
MİLLİ DAYANIŞMA VE KARDEŞLİK KOMİSYONU
 
Türkiye'nin yüzyıllık komisyon geleneğinde bir nevi Meclis araştırma komisyonları, siyasi şiddet ve insan hakları ihlalleriyle yüzleşmek için zaman zaman önemli çabalar sarf etse de, genel olarak sınırlı bir etki yaratırken, çoğu zaman siyasi gündemlerin bir aracı olmaktan öteye gidemedi. 
 
Abdullah Öcalan'ın başlattığı Barış ve Demokratik Toplum Süreci ile birlikte Kürt meselesinin çözümü kapsamında kurulan ve çalışmalarını sürdüren Milli Dayanışma ve Kardeşlik Komisyonu ise daha önce yapılmayanı hedefliyor. Ancak komisyonun başarısı, yalnızca hazırlanan raporlarla değil, uygulanacak politikalar ve toplumsal kabul ile ölçülecek. Milli Dayanışma ve Kardeşlik Komisyonu'nun resmi açıklamasına göre temel hedef, Türkiye’deki toplumsal kutuplaşmayı azaltmak ve farklı kimlikler arasında diyalog zeminini güçlendirmek. Genel Kurulu’nda yapılan tanıtım toplantısında, komisyon başkanı Numan Kurtulmuş, “Amacımız sadece rapor hazırlamak değil; sahadan veri toplamak, sivil toplum ve yurttaş temsilcileriyle birlikte politika önerileri üretmek” dedi. 
 
Komisyonun, başarısını veya başarısızlığını devletin atacağı veya atamayacağı adımlar belirleyecek. 
 
MA / Fırat Can Arslan 

Diğer başlıklar

17:40 Toptancı halinde patlama: 1 kişi hayatını kaybetti
17:35 Şêx Seîd’e yönelik hakaretlere tepki
17:02 GABB Toplantısı: Kayyım atanan belediyeler iade edilmeli
17:01 İşten çıkarılan ETİ işçilerinden sendikaya tepki
17:00 AB Bölgeler Komitesi'nden DEM Parti'ye ziyaret
16:39 Mabel Matiz ifade verdi
16:16 Wêranşar'da kaza: 1 ölü, 12 yaralı
16:12 Pakistan’da hava saldırısı: 23 ölü
16:11 Bakanlık önünde Boyabat'a maden ocağı protestosu
15:29 Amed'de çocuk festivali düzenlenecek
15:03 Gazeteci Öznur Değer'i tehdit eden Pulat hakkında dava
14:54 Eğitim Sen, Wan’da 2 öğretmene yapılan saldırıyı kınadı
14:41 Komisyon, bu hafta düşünce kuruluşlarını dinleyecek
14:13 Sincan Cezaevi önünden seslendiler: Koşullu salıvermek hakkının ihlaline son verilsin
14:11 ‘Heval Birako’ filmi Nazım Daştan’a adandı
14:02 ‘Kuyu tipi’ cezaevlerindeki ihlallere karşı duyarlılık çağrısı
13:13 TJA’dan Afganistan’daki kadınlar için çağrı
12:56 QSD: DAIŞ son 10 ayda 153 kez saldırdı
12:39 TEV-DEM’den Tebqa’daki katliama tepki
11:01 BM Filistin gündemiyle toplanıyor
10:59 Belediyenin Kürtçe ve Farsça kurslarına yoğun ilgi
10:49 78 kişinin yaşamını yitirdiği otel yangını davası başladı
09:43 AKP’li belediyede skandal: Yabancı kadınlar sahte nikahla evlendirildi
09:27 DFG: Evran Kürtlerin mücadelesinde yaşayacak
09:17 Gazeteci arkadaşları Evran'ı anlattı: Basında bir öğretmen, yaşamda arkadaştı
09:08 Zilan Vejîn: İran’ın en büyük korkusu kadın mücadelesidir
09:06 'Gurbetelli Ersöz ödülleri geleneğin devamı anlamını taşıyor'
09:05 Öcalan'ın yeniden ziyaret etmek istediği köyden çağrı: Dört gözle bekliyoruz
09:02 Tarihi Varagavank Manastırı ve Yoncatepe Kalesi için çağrı
09:00 22 EYLÜL 2025 GÜNDEMİ
08:29 Adana'da gençlik buluşması
08:27 Koma Amed'in konser tarihi belli oldu
07:55 Surfest II konserle son buldu
21/09/2025
21:44 Kürtçe ezgiler Brüksel Filarmoni Orkestrası ile buluştu
20:36 İsrail, Lübnan'ı vurdu: 5 kişi öldü
19:12 Hak savunucuları, Meclis'te hayvan hakları için komisyon istedi
18:59 Mexmur Halk Meclisi Eşbaşkanı Şehbaz gözaltına alındı
18:36 İngiltere, Kanada ve Avusturalya Filistin devletini resmen tanıdı
18:00 Barış Anneleri'den Bakanlar Komitesi'ne 'umut hakkı' tepkisi
16:48 TOKİ inşaatında kaza: 1 yaralı
16:47 Köylüler mera alanlarını işgal geden Cengiz Holding’i protesto etti
16:21 Kadınların Birliği Konferansı sona erdi
16:20 Suriye’de 2 bin 541 kişi Öcalan’la görüşmek için imza verdi
15:43 Bayrampaşa Belediyesi CHP’de kaldı
15:41 DAD Ankara Şubesi yeni yönetimini belirledi
15:21 Meral Danış Beştaş: Komisyon yakın zamanda Öcalan’la görüşebilir
14:56 ESP’den ‘Emekçi Çözüm’ kampanyası
14:31 Özgür Özel yeniden genel başkan seçildi
14:14 Sanatçı Jülide Kural’dan 'Barışa Sözüm Var' videosu
13:57 Barış Anneleri’nden konferans hazırlığı: Biz Öcalan’a güveniyoruz
13:12 Özel: Türkiye’de eşit yurttaşlık tehdit altında
11:17 Kayyım 7 ayda 2 milyar TL'yi bulan 100 taşınmazı satışa çıkardı
10:51 Trump’tan Taliban’a ‘Bagram Üssü’ tehdidi
10:25 CHP’nin olağanüstü kurultayı başladı: Tek aday Özel
10:12 Hamile kadınlara ‘zorla erken doğum’ iddiası: Servis kapatıldı
10:01 Adana’da geri dönüşüm fabrikasında yangın
10:00 Valilik, köylerin bütçesini kutlamaya harcadı
09:33 Özerk Yönetim’den Der Hafer açıklaması
09:07 Meteoroloji’den dört kent için turuncu kodlu uyarı
09:06 Jin derginin 134’üncü sayısı yayında
09:06 İki çocuğunu yitiren Kaya: Bu halk Öcalan’sız barışı istemez
09:05 Anneler: Barış için Öcalan’ın özgürlüğü şart
09:04 Akbelen başlangıç, talan devam edecek
09:04 ÖHD Eş Genel Başkanı: Komite süreci uzatıyor, yaptırım uygulanmalı
09:03 Adana'da 2 siyasetçiye 'protesto' davası
09:02 Müdürlük bildiğini okuyunca festival ertelendi: Seçilmişler esas alınmalı
09:02 Özgür Basın okulunda bir sütun: Seyit Evran
09:01 Filistinli doktor: Gıda yardımından çok siyasi yardıma ihtiyaç var
09:00 21 EYLÜL 2025 GÜNDEMİ
20/09/2025
23:53 Hakikatleri Araştırma Komitesi’nin Siweyda’ya girişi engellendi
23:31 Şam'a bağlı silahlı gruplar Kuzey ve Doğu Suriye'de yurttaşları katletti
22:50 İsrail, 61 Filistinliyi katletti
21:22 MHP'li Yıldız'dan 'süreç' açıklaması: TCK ve TMK'de bazı düzenlemelere ihtiyaç var
20:54 Colemêrg’de yüksek sesle çevreyi rahatsız eden askerlere tepki
20:49 Surfest II festivaline kadın ve çocuklardan yoğun ilgi
20:36 Kadınların Birliği Konferansı: Geleceğin Suriye’sini biz inşa edeceğiz
20:25 Aksaray'da iş cinayeti
19:22 Hatay'da işçilerin kaldığı konteyner yandı
19:16 Abdullah Öcalan: Basının katkı sunucu rolünü oynaması tarihi sorumluluktur
19:13 'Barış ancak ortak mücadele ile sağlanır'
18:55 Musa Anter ve Özgür Basın Şehitleri Gazetecilik Ödülleri sahiplerini buldu
18:22 Ankara’da Rojava paneli: Dünya’ya örnek oluyor
17:46 Apê Musa mezarı başında anıldı: Serptiği tohum dünyaya yayıldı
17:08 'Barış ve Demokrasi'paneli: Komisyon adım atmalı
16:27 Barış Anneleri’nden, AK kararına tepki: ‘Umut hakkı’ uygulansın
16:18 Katledilen gazetecilerin ailelerinden Yeni Yaşam’a ziyaret: Başaracağız
16:15 Gazeteci Gök: Barış için gazeteciler üstüne düşeni yapmalı
15:45 HDK 14’üncü Kadın Genel Kurulu: Komisyon zaman kaybetmeden somut adım atmalı
15:24 Tekstil İhtisas Organize Sanayi genel kurulu yapıldı
15:11 Günay Dinar’ın taziyesine kitlesel ziyaret
14:54 3 ağır hasta tutsak için 'acil' çağrı: Tahliye edin
14:40 Amed’de KHK eylemi 139’uncu haftasında: İhraçlar görevlerine iade edilsin
14:32 FilmAmed Belgesel Festivali'nin programı belli oldu
13:46 İbrahim Ayhan anıldı: Mücadelesini sürdüreceğiz
13:23 Cumartesi Anneleri: Hakikat Komisyonları ertelenemez bir zorunluluktur
13:17 Prof. Khalidi: Öcalan’ın çağrısı kaçırılmaması gereken fırsattır
13:10 Kayıp yakınları Gündem, Tarım ve Akın için adalet istedi
12:13 Federe Kürdistan Bölgesi’nde toz taşınımı etkili oldu
11:17 DBP ve DEM Parti’den Apê Musa açıklaması: Mücadele ruhunu büyüteceğiz
11:12 Tarım işçilerinin kaldığı çadırlarda yangın
11:10 Apê Musa katledildiği yerde anıldı: Özgür Basın’ın sembolü oldu
10:56 Muğla'da yangın 2'nci gününde
10:54 370 kişilik KYK yurdunda 450 öğrenci kalıyor
10:32 İran’da tedavisi yapılmayan tutsak yaşamını yitirdi
10:06 SurFest atölye ve konserle başladı
09:44 Adalet Bakanlığı'na Rojin Kabaiş başvurusu
09:13 Gasbedilip vurulan taksici hayatını kaybetti
09:11 Meral Danış Beştaş: Komisyon 'umut hakkı'nı ivedilikle gündemine almalı
09:09 Meclis'in 100 yıllık komisyon karnesi: Bu kez döngü kırılacak mı?
09:07 Mevsimlik sömürü sistemi: 2 milyon kayıt dışı işçi
09:06 Akdeniz açıklarında deprem
09:05 Katledilen kızı Başak Gürkan için adalet istedi
09:03 Baraj nedeniyle yerlerinden edilen yurttaşlar suya erişemiyor
09:03 Bazîd'de kış hazırlığı
09:01 Av. Rengin Ergül: Komitenin atıfta bulunduğu komisyon yasa hazırlamalı
09:00 'Hasta tutsaklar bırakılmadan barış gelmez'
09:00 20 EYLÜL 2025 GÜNDEMİ
19/09/2025
23:56 Can Holding'in 9 şirketine daha kayyım atandı
23:05 Macron, Filistin'i tanıyacakları tarihi açıkladı
22:49 Musa Anter film gösterimi ile anıldı
21:27 Hezex'te gençlik şöleni: Öcalan'a güveniyoruz
21:10 Sakık: Adalete yatırım yok cezaevlerine var
19:54 İmamoğlu’na verilen ceza onandı
19:38 Tunç Soyer yargılandığı davada ilk duruşmaya çıktı
19:32 İşçilerin direnişi 51'inci gününde
19:23 Belediyeden Mohsen Namjoo’nun konserine ilişkin açıklama
18:55 Üniversite öğrencilerinden imza kampanyasına destek
18:43 Gabar’da ağaç kesimi sürüyor
18:19 Çukurova’da tarım işçileri tepkili: Ücretler yetersiz, çalışmayacağız
17:32 Şirnex'te öğrenciler KYK yurdunda zehirlendi
16:55 Gazeteciye ‘ölüm’ tehdidi hakkında suç duyurusu
16:42 'Nasıl bir barış olmasının sözünü kadınlar kurmalı'
16:27 KCDK-E: ‘Umut hakkı’ ertelenemez, ihlal prosedürü başlatılmalı
16:16 Alzheimer hastası Batur 3 gündür kayıp
16:09 YSK, CHP 22'nci Olağanüstü Kurultayı'nın iptali talebini reddetti
15:52 Botan Barış Anneleri: Önderimiz özgür olana kadar mücadele edeceğiz
15:37 Denizli’de kadın katliamı, Kastamonu’da şüpheli ölüm
15:17 Alacakları ödenmeyen TOKİ işçisi intihara kalkıştı
15:13 Wan'da öğretmenlere saldırı
15:02 Fuhuş çetesini haberleştiren muhabirimize soruşturma
14:58 Türkiye’de her 2 kişiden 1’i gece sokakta güvensiz hissediyor
14:49 Çocuğa cinsel saldırıdan yargılanan müftüye beraat
14:39 Can Holding soruşturmasında yetkisizlik kararı
14:37 13 yıl sonra Türkiye ve Mısır'dan ortak tatbikat
14:25 Kadın tutsaklara Öcalan’ın mektubunu içeren kartpostal gönderildi
14:22 'Güçlü kadın mücadelesini ortaya koyan bir iradeye sahibiz'
13:59 İran, nükleer tesislere saldırı yasağı tasarısını geri çekti
13:55 Cizîr'de 'Ekoloji Meclisi' kurulacak
13:42 İmralı kilidini açmak
13:13 Balıkesir'de deprem